“Öğretmenliğin Kuyudan Seslenişi”

“Öğretmenliğin Kuyudan Seslenişi”

odada-2Rivâyete göre, Hz. Yûsuf’un kana bulanmış olan gömleği Ya’kûb -aleyhisselâm-’a getirilince, onu yüzüne sürüp ağlamaya başlar ve:

Bugüne kadar böyle yumuşak huylu bir kurt görmedim! Oğlumu yemiş de sırtındaki gömleği yırtmamış!” der.

Yine bir 24 Kasım Öğretmenler Günü sene-i devriyesindeyiz. Geldiğimiz bu noktada bir kısım yalaka ve yandaş medyada öğretmenlerimize dönük vaatler havada uçuşmakta, iktidarın kuzu postuna bürünmüş kurtları babacan tavırlı ve öğretmene sevgi serenatlarında akıl sınırlarını zorlamaktadırlar.

Bilinmelidir ki, bu pozları artık hiçbir öğretmen yemez.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduğundan beri hiçbir Milli Eğitim Bakanı, kendi mahiyetinde çalışan memura, öğretmene hakaret ederek göreve başlamamıştır. Önceki Milli Eğitim Bakanlarından Hüseyin Çelik ve Ömer Dinçer verdikleri bazı beyanlarla eğitim çalışanlarının kalplerini kırıp umutlarını bitirmiştir. Oysa toplumların uygarlık düzeyi, öğretmene verdiği değerle ölçülür.

Hüseyin Çelik “ Öğretmenler ne iş yapıyor ki, haftada kaç gün çalışıyorlar, öğretmenlerin maaşı fazla” demiştir. 

Ömer Dinçer atama bekleyen öğretmen için “Ben öğretmen adaylarını Eminönü’nde bekleyen güvercinlere benzetiyorum. Bekliyorlar ki önlerine birisi yem atsın. İşte bu yüzden çocuklarımın hiç memur olmasını istemedim.” demiştir.

Son eğitim bakanı Sayın Nabi AVCI ’da kendisine Sayın Ömer Dinçer’i örnek alarak, “ Öğretmenler 3 ay tatil yapamayacaklar, vatandaşı üzeni ben de üzerim” demiş, pos bıyıklı tonton dede görüntüsünün arkasındaki gerçek ruh halini yansıtmıştır.

Ey! sizi size öğretenleri bilmeyen gafiller! Bilmelisiniz ki, öğretmen düşmanlığı yaparak öğretmenlere bakanlık yapamazsınız.

Sayın Bakanlar öğretmenlere külhanbeylik yapmayı bırakmalıdır. Sayın bakana öğretmenlerimizin maruz kaldığı bazı menfur olayları hatırlatmak sorumlu sendikacılık ilkemiz gereği görevimizdir.

  • Kendi öğrencisine Andımızı okutmadı diye bir nöbetçi öğretmenimiz veli tarafından darp edilmiştir.
  • ALO 147 öğretmen şikâyet hattı, velileri ihbarcılığa sevk ederken öğretmenlerin hukuksuz ve haksız biçimlerde cezalandırılmasına yol açtı.
  • Devletin değersizleştirdiği eğitimciler, toplum tarafından da hedef haline getirildi. İzmir’de bir ilköğretim okulunda ders sırasında öğrencisi tarafından bıçaklanan Sevilay Durukan yaşamını yitirdi.
  • “Okul bahçesine girmeyin” diye uyarılan birkaç serseri, bir öğretmenin burnunu kırmıştır.
  • Bir okulumuzda öğretmen dışarıdan gelen öğrencisinin kardeşi tarafından bıçaklanmıştır.
  • Bir okul müdür yardımcısı darp edilerek, gözlükleri parçalanmıştır.
  • Bir lisemizde öğretmenler dışarıdan gelen bir grup serserice tehdit edilmiştir.
  • Bir ilköğretim okulu müdürümüz geçen ay şiddetli şekilde darp edilmiş, hastaneye kaldırılmıştır. Bu liste daha da uzayabilir…

Sayın bakan bunlara kafa yorup, çözüm arayacağına, öğretmeni tehdit etmektedir. Yazıklar olsun!

“Ümmü’l Kitab” üstüne yemin olsun;
Bir gün öğretmeni arayacaksınız.
Yediye ve katlarına yemin olsun ki;
Öğretmene muhtaçsınız!”

Teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin, bilgiye ulaşım ne kadar kolaylaşırsa kolaylaşsın hiçbir şey öğretmenin yerini tutamaz. Çünkü öğretmen geleceğimiz olan öğrencilerimizin ruh mimarıdır. Teknoloji öğrenciye ruh, milli, manevi değerler aşılayamaz. Eğitime ve öğretmene gereken önemi vermeyen toplumlar geleceğini kaybederler.

İsterdik ki;

24 Kasım’da öğretmenlerin yaşam standartlarının yükseltilmesi için bir adım atılması, ek ödeme, özlük hakların iyileştirilmesi ve maaşlarının OECD ülkelerindeki öğretmenlerin ekonomik hakları seviyesine yaklaştırılması çalışmalarına başlandığının duyurulması ve hatta bütün öğretmenlerden kamuoyu önünde ÖZÜR DİLEYEREK Yusuf Kuyularına hapsettikleri öğretmenlik itibarımızın iadesi sağlansın.

Dert bir değil, elvan elvan…

Sayın Bakan 652 sayılı KHK ile bakanlık merkez teşkilatı, il, ilçe milli eğitim müdürlükleri, şube müdürleri, müfettiş ve müfettiş yardımcılarının maaşlarını 5 bin TL ye çıkarmakta, eğitimin ana unsuru olan öğretmenin maaşında ise hiçbir iyileştirme yapılmamaktadır. Hazırlanmakta olan yeni ek ders yönetmeliği hala çıkmamıştır.

Son 11 yıldır ekonomimizin sürekli olarak büyüdüğü ifade edilmektedir. Ancak, ekonomik büyümenin vatandaş boyutunun olmaması bu büyümeyi anlamsız kılmaktadır. En uzun çalışma sürelerinin, en güvensiz istihdam yapısının, en kötü yaşam koşullarının, en kötü barınma şartlarının, en olumsuz çevre koşullarının Türkiye’de olduğu düşünüldüğünde vatandaşlarımızın insanca yaşayabilecekleri bir ülkesinin olmasının çok uzağındayız.

Her fırsatta ülkeye çağ atlattıklarını ifade edenler, öğretmenler az çalışıyor diyenler, IMF’ye borç verebileceklerini söyleyenler, dünyanın 17. Büyük ekonomisine sahibiz diyenler,

Ya siz yalan söylüyorsunuz, ya da istatistik raporları.

Türkiye Kamu-Sen AR-GE biriminin yaptığı araştırmaya göre:

OECD’nin İyi Yaşam Endeksi üzerinden yaptığı çalışmada,

Türkiye, birçok konuda OECD ortalamasının altında değerlerle, yaşam koşullarının en zor, yaşam memnuniyetinin en düşük olduğu ülkeler arasında yer aldı.

  • ·         Türkiye’de vatandaşların %12’7’si sağlıksız koşullarda yaşıyor.
  • ·         Türkiye’de kişi başına bir oda bile düşmüyor.
  • ·         Türkiye’de iş güvencesi yok.
  • ·         Toplumsal dayanışma en alt düzeyde.
  • Türkiye’de öğrencilerin okuma, matematik ve fen bilimleri alanındaki beceri bakımından 37 OECD ülkesi arasında Brezilya, Meksika ve Şili’nin ardından en kötü durumdaki 4. Ülke.
  • ·         Demokrasisi en geri kalmış OECD ülkelerinden biriyiz.
  • ·         OECD araştırmasına göre Türkiye güvenli bir ülke değil.
  • Türkiye 37 OECD ülkesi içinde %46,1’lik en uzun çalışma süresine sahip ülke oldu.
  • Çalışmaktan kendimize vakit ayıramıyoruz. Çalışanlarına en az boş vakit tanıyan ülkeyiz.
  • Ülkelere Göre Öğretmenlerin Toplam Zorunlu Çalışma Saatleri (2012)

 

Mustafa Kemal’in öğretmenleri olarak biz, Başarımızın, Cumhuriyetin başarısı olduğunun bilinciyle; yılmadan, bıkmadan ve yorulmadan; fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür nesiller yetiştirmeye devam edeceğiz. Her şeye rağmen yaşama hevesini öğrencilerinden ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği kutlu irfan yolundan alan sevgili öğretmenlerimizin ’24 Kasım Öğretmenler Günü’nü kutlarız.

Kamuoyuna ve eli öpülesi öğretmenlerimize saygıyla…

 

             İsrafil BAYRAK

Türk Eğitim-Sen Artvin Şube Başkanı

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir