HOCALI SOYKIRIMI NE ZAMAN TANINACAK?

HOCALI SOYKIRIMI NE ZAMAN TANINACAK?

Türkiye Kamu-Sen Artvin İl Temsilcisi ve Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı İsrafil BAYRAK, 25-26 Şubat 1992 yılında Ermenilerin Hocalı ’da yaptığı soykırımı yaptığı yazılı basın açıklamasıyla kınadı.
Bundan tam 25 yıl önce, Karabağ’ın Hocalı kasabasında büyük bir vahşet yaşanmıştır. “Ermeniler, daha önce Anadolu’da yaptıkları kıyımı burada tekrarladılar. 1992 senesinin 25 Şubat’ını 26 Şubat’a bağlayan gecesi, ağır silâhlarla donatılmış Ermenistan silâhlı kuvvetleri ile Hankendi´nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366´ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı´ya saldırarak tarihin en vahşi katliamlarından birini yaptılar. Şehri savunan ve hafif silahlı 150 Azeri askerin kahramanca şehit olmasından sonra Hocalı´nın işgali sonucu sivil, eli silâhsız, Azerbaycan Türkleri çocuk, kadın, ihtiyar ve genç ayrımı yapılmadan Ermeniler tarafından katledilmiştir. 
Resmî verilere göre, o gece 83 çocuk, 106 bayan, 70 ihtiyar, 613 kişi hunharca katledilmiş acımasız yöntemlerle işkence yapılarak öldürülmüştür. Ayrıca, 487 kişi ağır yaralanmış ve 1275 kişi ise rehin alınmış, geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmıştır. Ermeniler, Azerilerin gözlerini oyarak, kafataslarının derisini soyarak ve vücutlarının farklı organlarını keserek öldürmüştür. Öldürülen kadınların tamamına tecavüz edilmiştir. Hamile kadınların karınlarındaki bebeklerin kız mı, erkek mi olduğu üzerine yazı-tura atılmış, küçücük çocukların gözleri oyulmuş, hamile kadınların karınları yırtılmış ve Türk olmaktan başka bir suçu olmayan insanlar diri diri toprağa gömülmüştür. Hatta şehitlerin birçoğunun cesedi yakılmıştır.
Bu katliamı gözleriyle gören Avrupalı bir televizyon muhabiri, “İsa’nın kulları nasıl böyle bir katliam yapabildiler” diyerek şaşkınlığını gizleyememiştir. Peki, Hocalı ‘da neden böyle bir vahşet uygulandı? Hocalı’ da yapılan gerçekten sapıkça vahşice bir şeydir ama aynı zamanda Ermenilerin siyasi amaçlarına ve askeri amaçlarına çok ciddi bir şekilde stratejik olarak hizmet eden bir şeydir. Ve bu kesinlikle oradaki 3-5 sarhoş, ayyaş çetecinin işi değildir. Bu kesinlikle en baştan, en yukarıdan bir strateji olarak seçilmiş ve emredilmiş bir soykırımdır. 
Daha sonra Ermenistan Cumhurbaşkanlığı yapan Koçaryan, “Azeriler bizim sivil halka zarar vereceğimizi düşünmüyorlardı, bunu yapabileceğimizi ispatladık” diyerek vahşetin ipuçlarını veriyor. Nitekim, Hocalı soykırımı sırasında Azerbaycan’da oluşan travma bir kere kaçkınların çok hızlı bir şekilde göçünü hızlandırmış, Bakü ve etrafında bir anda önce yarım milyon daha sonra 1 milyona yakın mültecinin oluşmasını yol açmıştır. Bugün Azerbaycan topraklarının yüzde 20’sinden fazlası Ermeni işgali altındadır. Bir milyon Azeri kendi vatanlarında kaçgın ( mülteci) durumunda ve zor şartlarda yaşamaktadırlar. BM 1993 yılında aldığı dört ayrı kararında (822, 853, 874, 884), Karabağ’ın Azerbaycan toprağı olduğunu ve Ermenilerin işgali altında bulunduğunu belirtmiş ancak ne BM ne de, Türkiye’nin de içinde bulunduğu AGİT MİNSK Gurubu 20 yıldır bu işgali sonlandırabilmiştir.

Hocalı Katliamı, Birleşmiş Milletlerin Soykırım Sözleşmesinin 2. maddesinde yer alan “milli, etnik, ırkı veya dini bir grubu kısmen veya tamamen imha etme” biçiminde tanımlanan Jenosit/Soykırım kavramı ile bire bir örtüşmektedir.
Anadolu’da olmayan soykırımı parlamento kararıyla olmuş gibi gösteren ülkeler, Hocalı ‘da açık, suç ve suçlu ortada resim ve kameralarla belgeli soykırımı görmemekte ısrar etmektedirler. Ermeni sorunu aslında, sadece kardeş Azerbaycan’ın meselesi değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin de meselesidir.
Bizdeki özürcülerle, ‘Hepimiz Ermeniyizciler’ Ermenistan’a bir defa olsun haritayı, Ağrı Dağı’nı, Ermeni Anayasasını, bir milyon Azeri kaçgını (Mülteci) ve işgal altındaki Azerbaycan topraklarıyla, Hocalıyı neden sormazlar?” 
Devlet yetkilileri bir yerlerden özür dilemeyi bırakarak Ermenistan’ın dünyanın gözleri önünde gerçekleştirdiği bu soykırımdan dolayı özür dilenmesini sağlamalı, katliamı gerçekleştiren Ermenilere ve suç ortaklığı yapan devletlere de artık yaptırım kararları almaları için lobi çalışmalarını derhal başlatmalıdır. 
Dileklerimizin gerçekleştiği günleri de görmek için dua ediyor; katliamın 25. yılında Hocalı şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Ruhları şad olsun.

Kamuoyuna duyurulur.

İsrafil BAYRAK
Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi
 Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı

 

Benzer yazılar

Yanıt verin.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir